Zeytin Ağacının Tarihsel Yol Arkadaşlığı

Zeytinyağı ışık gibidir, 
uygarlığın beşiğinden gelir yeni dünyalara...

ZEYTİN meyvesinden çıkan yağ, milattan 6000 yıl önce gecelerimizi aydınlatarak yaşamımıza girdi. Ege'de Santroini Adası'nda gün yüzüne çıkarılan zeytin taneleri ve özellikle zeytin yapraklarının ömrü bazı uzmanlara göre bundan 39 bin yıl öncesine kadar gidebiliyor. Zeytin ağacının anavatanının neresi olduğuna dair bilim dünyası kesin bir şey söyleyemiyor. Bugüne dek bilim dünyasında en çok kabul gören varsayıma göre, yabani zeytinin ehlileştirilmesi M.Ö. 4000 yıllarında Anadolu,Doğu Akdeniz ve Güney Önasya'da Samiler tarafından başarıldığı sanılıyor

Mısır'da zeytin üretiminin yapıldığını ortaya koyan tarihi belgelerden biri de, Mısır'daki en eski firavun piramidi olan Sakkara'nın duvarlarında yer alıyor. Milattan Önce 2500 yılında inşa edilen bu piramidin duvarları, zeytin sıkma işlemini gösteren figürlerle süslü. Bu örneklere ek olarak belirtilmesi gereken bir diğer önemli bilgi de, Hayfa'da yapılan kazılarda ortaya çıkarılan zeytinyağı değirmeni. Yaklaşık Milattan Önce 4 binli yıllara ait olduğu sanılan bu değirmen, Mısır medeniyetinin yeşerdiği coğrafyada zeytinyağı üretildiğini gösteren en eski tanık. Nitekim Eski Ahit bize, Mezopotamya'da yaşayan Sami ırkların zeytinyağını günlük yaşamlarında yoğun olarak kullandıklarını tartışılmaz biçimde gösteriyor.

İnsanoğlunun zeytinyağını ne zaman beslenmede kullanmaya başladığına ilişkin de somut veriler yok. M.Ö.1550 den kalan ve Miken dünyasında bulunan tabletlerde zeytin adı geçmekte olup,Yunanistan'da çok sayıda Girit'te de birkaç tane, zeytini beslenmede kullandıklarına dair kayıtlar mevcut.Bununla birlikte Mikenlilerin ,yemek pişirmede yağ kullandıkları tespit edilmemiştir ama orta Minos döneminden itibaren lambalar yaygın olmuş olduğu için , yağı aydınlatmada kullandıkları muhtemel.

Zeytinyağı kültürünün Akdeniz'deki diğer kavimlere yayılmasında Giritliler 3000 yıl boyunca önemli bir rol oynadı.Zeytinyağı Girit 'in en önemli ihracatıydı.Yemeklik yağ ve lamba yağı orta büyüklükte ve resimli amforalarla nakledilirken, pahalı merhem ve güzel kokulu yağlarda çok süslü yassı şişelerde nakledilmekteydi. Knossos ve Faistos saraylarının yıkıntıları arasında bulunan 2 metrelik zeytinyağı küpleri Giritlilerin gerçekleştirdiği zeytinyağı ticaretinin günümüzdeki en canlı tanıkları."Pithoï" denilen bu dev küplerle beraber bulunan tabletlerde ise, o günkü zeytinyağı ticaretinin nerelere yapıldığını ve zeytinyağının nerelerde üretildiğine dair bilgiler yer alıyor.

 

Süslü yassı şişelerden bazıları ise Luksor-Thebes'deki Krallar vadisinde ,Firavun III. Ramses'in (M.Ö. 1184-1153) mezarındaki kiler odalarında bulunan bir freskte resimlenmiş. Firavunun zeytinyağını hayatı boyunca yalnızca ithal etmekle kalmayıp , ölümünden sonrada yanında olmasını istemesi yağa duyulan saygıyı gösteriyor.Yine III. Ramses aydınlanmanın simgesi zeytin dallarından duyduğu övüncü Güneş Tanrısı Râ'ya, şu sözlerle dile getirmiş: "Senin şehrin Heliopolis'i zeytin ağaçlarıyla süsledim. O zeytin ağaçları ki, meyvelerinden halis zeytinyağı elde edilir. Bu zeytinyağı, senin tapınağını aydınlatan kandilleri besleyen yağdır."

Eski Mısırlılar zeytini ve bu kutsal meyvenin nasıl işleneceğini kendilerine tanrıça İsis'in öğrettiğine inanırlardı. İsis'in Nil'in suladığı bereketli Mısır topraklarının tanrıçası olması, bu inancın temelini oluşturuyordu. Eski Mısır'da zeytin, tanrısal erdemlere eşlik ederdi. Firavun Tutankamon'un başındaki zeytin yapraklarıyla örülü taç, adaletin tacıydı.