Efsanelerde Zeytinyağı

Ve insanlık zeytinle yeniden doğar…

Efsaneye göre, büyük tufandan sonra Nuh'un gemisi dünyayı kaplayan suların ortasında bir dağ tepesinde kalır. Nuh gemideki beyaz güvercini güneşin battığı yere gönderir. Bir zaman sonra güvercin gagasında bir zeytin dalı, bolluk, esenlik ve barışla döner gemiye.

Medeni dünyanın ilgisini çok az şey zeytin ve zeytinyağı kadar çekebilmiştir. Geçmişi günümüzden 10 bin yıl öncesine dayanan zeytin, birçok efsanenin de kaynağı olmuştur. Yunanlı sporculardan, azizlere ve ilk hekimlere kadar eski tarihin tanrı ve tanrıçaları tarafından kutsal sayıldı zeytin.

Zeytinyağı; Allah'ın bütün kutsal kitaplarında anılır. Kur'an-ı Kerim'in Nur Suresi'nde ''Allah yeryüzü ve gökyüzünün nuru olandır. Sanki minber üzerine konmuş çerağdır. Billur bir kandil içinde yıldız gibi parlamaktadır. O çerağın yağı mübarek bir ağaçtan çıkar. O mübarek ağaç öyle bir zeytin ağacıdır ki; ne doğuda nede batıda bulunur…'' diyen Allah, Eski Ahid'de ''Ve onlara diyeceksin: Bu nesiller buyunca bana kutsal mesh yağı olacaktır.''(Eski Ahid; Çıkış, 30:31).

Mesih;''Kutsal yağda meshedilmiş'' anlamına gelir. Bu gün batı dillerinin tamamında değişik söyleyişleri olan ''oil'' kelimesi, Eski Yunanca'da zeytin ağacı anlamına gelen ''eleia'' kelimesinden türemiştir.Elez ise eski İyon dilinde zeytin anlamına gelmektedir. Kısacası yağ demek zeytinyağı demektir. Bedene sağlık katar zeytinyağı; dünyaya gözlerini açmış bir bebeğe tanrısal kutsallığı taşır.

Hâkimler Kitabı'nda geçen bir öykü, ağaçların kendilerine kral seçmek için ilk olarak zeytin ağacına başvurduklarından bahseder: "Vaktiyle ağaçlar, kendilerine kral meshetmek için gittiler; ve zeytin ağacına dediler: Bize kral ol. Ve zeytin ağacı onlara dedi: Allahın ve insanın bende sena ettikleri (övdükleri) yağımı bırakayım ve ağaçlar üzerinde sallanmaya mı gideyim?" Zeytin ağacından "hayır" yanıtını alan ağaçlar, daha sonra incir ve asmaya giderler. Ancak incir ve asma da, aynı gerekçeyle kral olmayı reddederler. Hâkimler Kitabı'ndaki öyküden, ağaçların kendilerine kral olarak kara çalıyı seçtiklerini ve kara çalının da krallığı kabul ettiğini öğreniriz.

Yunan Mitolojisi'nde zeytin ağacı, her şeyden önce, bereket ve barışı temsil eden bir tanrıçanın armağanıdır. Efsaneye göre, Deniz tanrısı Poseidon ,Atina şehrinin egemenliğini ele geçirmek için Athena ile rekabet ediyordu ve her iki tanrıda Atina'ya verilebilecek en iyi hediyeyi vermek istiyordu. Poseidon Akropolis'e kutsal bir göl verdi. Ve Athena'da zeytin ağacı verdi. Tanrılar konseyi tarafından verilen bir hükümle , veya diğer kaynaklara göre Cecprops'un kararıyla kazanan Athena oldu çünkü zeytin sadece yüzlerce yıl yaşamakla kalmayıp , yenilebilir meyve veriyordu yiyeceklere sağlık katan , yaraları ve hastalıkları iyileştirebilen ve aydınlatmayı da sağlayan zeytinyağının da kaynağıydı.

Bu efsane, Antik Yunan'da zeytin ve zeytin ağacının kutsallığını gösteren kanıtlardan yalnızca biridir. Antik Yunanlılar'a göre, kutsal bir aileden gelmiş olmanın en önemli işareti bir zeytin ağacının altında doğmuş olmaktır. Bunun dışında M.Ö. 8'inci yüzyılda yaşadığı sanılan Homeros'un kaleme aldığı destanlar, zeytin ağacı ve zeytinyağına ilişkin zengin tasvirler ve benzetmelerle süslüdür

Bu kutsal ağaç tüm mitolojilerde ölümsüzlüğün simgesidir. Bugün Anadolu'nun Ege kıyılarını ziyaret eden yolcu, Homeros'unda gölgesinde oturduğu zeytin ağaçlarının altında dinlenebilir ve bu yaşlı bilge ağacın kulağına şöyle fısıldadığını duyabilir:

'Herkese aidim ve kimseye ait değilim, siz gelmeden öncede buradaydım, siz gittikten sonrada burada olacağım.'