Anadolu'da Zeytin

Meyvelerini sunan eğilmiş dalları ile görkemli bir zeytin ağacı gün görmüşlüğü, doğallığı, ana'nın koruyuculuğunu,emek ve sabrı anlatır.Kimi zamanlarda sevdayı ve hüznü… Yerleşikliğin,emeğin,sabrın,iradenin ,huzur ve özgürlüğün ifadesidir. Meyvesi ile,yağı ile dünyaya bir bakış,yaşam biçimi,kültür ve uygarlığın ifadesidir zeytin ağacı.

9000 yıllık geçmişi ile birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Anadolu topraklarının en eski konuğu "Kutsal" zeytin ağacıdır.Halen 2000 yıldır yaşayan ve meyve veren ağaçları tarihe tanıklık etmektedir.Zeytin ve Zeytinyağı kültüründe başından itibaren Anadolu , anavatanıdır zeytin ağacının.Yabani zeytin ağaçları Oleaster'in aşılanarak bir kültür bitkisi olan Sativa'ya dönüştürülmesi yeryüzünde ilk olarak M.Ö. 4000'lerde Anadolu'da başarılmıştır. (Kaynak:IOOC Dünya Zeytin Ansiklopedisi, Jose M.Blazquez) Homeros'un yurdu, tanrıların evi kutsal İda dağı ,Milet, Efes, Foça, Klazomenai,Erythrai, Assos ve Troya ile zeytin ülkesidir Anadolu.

 Zeytin ağacının kültür bitkisine dönüştürülmesinden sonra meyvesinin sıkılıp yağa dönüştürülmesi için 1400 yıl daha gerekecekti.Günümüzde halen kullanılmakta olan Zeytinyağı işleme tekniklerinden bazıları günümüzden (MÖ.1000-600) 2600 yıl önce Klazomenai'de bulunmuştur.Zeytinyağı ayrıştırma işleminde ,bileşik kaplar esasına göre çalışan üç gözlü bir düzenek ile kesintisiz üretim ilk kez gerçekleştirilmiştir.Klazomenai'de toplanan zeytinlerden , yağ elde etmek için kırmak üzere aynı mil etrafında dönen taş silindirleri ve zeytinyağı üretim kapasitesini arttırmak için pres ve mucurgat(pres kaldırmaya yarar) kullanımını bulmuşlardır. Zeytinyağının , üretim kenti Klazomenai de sadece kentin ihtiyacını karşılamak için üretilmediği, dış satım amaçlı da üretim yapıldığı anlaşılmaktadır.Bunun en önemli kanıtı deniz aşırı antik kentlerde yapılan arkeolojik kazılarda çok sayıda , Klazomenai'lilerin taşımacılıkta kullandıkları Amphoralardan bulunmasıdır.

Kilis yakınlarındaki Oylum Höyükte yaklaşık M.Ö. 2500'e tarihlenen mezarlar içerisinde,ölü hediyesi olarak kaplar içine konmuş zeytinler bulunmuştur.İzmir Urla da Limantepe Höyüğünde yapılan kazıda M.Ö. 3000-2000 yıllarına dayanan zeytincilikle ilgili ilkel buluntular ve sonraki dönemlere ait zeytinyağı depoları bulunmuştur.

Kronolojik sıralaması kesin olmayan bilgilere göre ticaret yolu ile önce zeytinyağı,sonra da fidanlarının taşınması ile zeytin kültürü M.Ö. 2600 yıllarından başlayarak güneyde Mısır'a, batıda Kıbrıs ve Girit adalarına, M.Ö.1400 yıllarında Yunanistan'a, M.Ö. 700'lerde kuzey Afrika yolu ile Akdeniz kıyılarında yayıldı.Uzun yolculuğunda M.S. 15 yüzyılda İspanyol misyonerleri aracılığı ile önce batı Hint adaları,ardından Meksika,Peru yolu ile Amerika kıtasına yayıldı. Çin ve Japonya'ya kadar yayılan zeytin ağacı her şeye rağmen Akdenizli kalmayı sürdürüyor .

Zeytinin tarihsel Anadolu yolculuğunda antik çağın ünlü tarih ve coğrafyacısı STRABON 'un (M.Ö. 58-M.S.21) tanıklığını anmadan geçmemeliyiz.